1.Ünite— Bilim ve Meslek Olarak Sosyal Çalışmanın Temel Kavramları
BİLİM OLARAK SOSYAL ÇALIŞMANIN NİTELİĞİ
Sosyal çalışma öncelikle bilelim ki bir meslektir. Bunun yanı sıra uygulama yönü olan bir disiplin dalıdır. Bu nitelik onu evrensel kılmaktadır. Sosyal çalışmanın bilim ve meslek olması ona özgü kavramsal yapının varlığını gösterir. Kavramlar bilime yön verir. Kavramların gelişmesi o alandaki bilimsel yapının gelişmişliğini gösterir. Evrensel bir meslek olarak kabul gören sosyal çalışma/sosyal hizmet (social work) yıllarca sosyal refah kavramıyla özdeş görülmüştür. Sosyal çalışmayı her tanımlayan, yaptığı tanımı, kafasında sahip olduğu yaklaşıma dayamıştır. Sosyal çalışma konusundaki ana kaynaklara baktığımızda temel yaklaşımları şöyle sınıflamak olanaklı gözükmektedir:
1. Sosyal çalışmayı kişinin sorunlarının çözülmesine yönelmiş bir meslek olarak ele alan tanımlar.
2. Sosyal çalışmayı sosyal refah alanına bağlı olarak ele alan tanımlar.
3. Sosyal çalışmayı bir toplumsal kurum olarak ele alan tanımlar
Sosyal hizmet bir meslek (Fink 1963; akt. Duyan, 2010:7-8) ve bütün insanların daha iyi yaşam koşulları için psikolojik işlevselliğin etkili bir seviyeye ulaşmasını ve etkili sosyal değişimleri gerçekleştirmeleri amacıyla insanlara yardım eden uygulamalı bir bilimdir (Barker 1999; akt. Duyan, 2010:7-8). Dolayısıyla sosyal hizmet bir yardım temelli meslek ve disiplindir. Sosyal çalışmanın niteliklerinden söz etmek gerekirse şöyle söylenebilir. Sosyal çalışma disiplininin birinci niteliği bir sosyal bilim dalı olması, ikinci niteliği ise öteki sosyal bilimlerden bağımsızlığını kazanmış bulunmasıdır. Kuşkusuz bu bağımsızlık kazanma birdenbire olmuş değildir. Sosyal çalışmanın konusu bireysel ve toplumsal sorunlardır. Sorun tanım gereği yapısaldır. Bir başka deyişle, sorun, bireysel ya da toplumsal yapının verdiği görüntülerden biridir. Sosyal çalışmayı diğer disiplinlerden üç temel nokta ayırır: Birinci nokta sosyal çalışmanın sorun çözmeye yönelmiş olmasıdır. İkinci nokta, sosyal çalışmanın uygulamalı niteliğidir. Üçüncü nokta, sosyal çalışmanın insanı tüm olarak ele almasıdır. Bu nitelik sosyal çalışmaya disiplinlerarası bir özellik kazandırır Duyan (2010, 10-11) sosyal hizmetin amaçlarını şu şekilde belirtmektedir:
1. Sosyal hizmet uzmanları insanların sorun çözme, baş etme ve gelişimsel kapasitelerini artırmak kapsamında “çevresi içinde birey” kavramını kullanır. Uygulama düzeyinde sosyal hizmetin temel hedefi bireydir.
2. İnsanlara kaynak, hizmet ve fırsat sağlayan sistemler ve insanları bağlantılandırmak kapsamında sosyal hizmet uzmanı yine çevresi içinde birey kavramını kullanır.
3. Sosyal hizmet uzmanı sistemlerin etkili ve insancıl olarak işlev görmesini sağlar.
4. Sosyal politikanın geliştirilmesi ve ilerlemesini sağlamak adına sistemlerin etkili ve insancıl çalışmasını geliştirir.
5. Risk altındaki grupları güçlendirir ve sosyal ve ekonomik adaleti sağlar
MESLEK OLARAK SOSYAL ÇALIŞMA VE DEĞERLERİ
Arslan’a göre, mesleklerin entellektüel bir boyutu vardır ve belli bir akademik eğitim süresini gerektirirler. Bu akademik eğitim uzmanlaşmayı gerektirir. Meslekler, mensupları için özveri, yani fedakârca davranışlar beklerler. Başka bir deyimle bir mesleğin mensuplarının amacı birinci olarak kendilerine ihtiyaç duyanlara hizmet etmektir. Bir meslekte bütün meslek üyelerinin yer aldığı organize bir meslek örgütünün varlığı gereklidir. Bu meslek örgütü, özerk ve kendi kendini yöneten kolektif bir özelliğe sahip olmalı ve ehliyet sahibi üyelerini kontrol etmek, mesleki eğitim için rehberlik yapmak, mesleki uygulamalar için kabul edilebilir standartlar geliştirme gibi sorumluluklar taşımalıdır. Son olarak meslekler toplumda çok özel bir ilişki içindedirler. Bu özel ilişki, belirli meslek sahiplerine bazı güç ve ayrıcalıklar verir. Bu tür ayrıcalıkların ardında yatan neden, genellikle tekel özelliği taşıyan bu mesleklerin topluma karşı görevlerini etkili bir şekilde yerine getirebilmeleri ve mesleklerinin gereklerini yapabilmeleri için bu tür ihtiyaçlara gerek olduğudur (Arslan, 2005, 79-80). Değerler, sosyal hizmet uygulamasına felsefi ve ahlaki bir içerik kazandırdığı gibi, hizmetlerin yönlendirilmesinde de etkilidir. Değerler ayrıca mesleği kontrol ve disipline etmede kullanılan etkili araçlardır. Sosyal hizmet uzmanlarının temel değerleri ve etik inançları mesleğin çivisidir (Duyan, 2010, 99-100). Sosyal hizmet mesleğinin ilk etik kurallarının Mary Richmond tarafından hazırlandığı belirtilmektedir. Meslek örgütü kurulduktan sonra dernek etik kurallar oluşturmuştur. Tarihsel çerçevede mesleğin değerlerinin yapılandırıldığını görmekteyiz. Uluslararası Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği (NASW,1999) tarafından belirlenen mesleki değerler Duyan (2010, 103-106)’ın ele alışı ile:
Değer: Hizmet
Etik ilke: sosyal hizmet uzmanlarının birincil amacı muhtaç insanlara yardım etmek ve sosyal sorunlarla uğraşmaktır.
Değer: Sosyal adalet
Etik ilke: Sosyal hizmet uzmanları sosyal adaletsizlikle mücadele eder.
Değer: Bireyin onuru ve değeri
Etik ilke: Sosyal hizmet uzmanları bireyin onuru ve değerine saygı gösterir.
Değer: İnsan ilişkilerinin önemi
Etik İlke: Sosyal hizmet uzmanları insan ilişkilerinin öneminin farkındadır.
Değer: Dürüstlük ve güvenilirlik
Etik İlke: Sosyal hizmet uzmanları güvenilir bir tarzda davranmalıdır.
Değer: Yetkinlik
Etik İlke: Sosyal hizmet uzmanları yetkin olduğu alanlarda uygulama yapmalı ve mesleki uzmanlığını geliştirmek ve güçlendirmek için çalışmalıdır
Sosyal çalışmanın (sosyal hizmet) bir meslek olarak sosyal refah sistemi içinde yer alması, zaman açısından sosyal refah kurumunun gelişmesinden daha sonra gerçekleşmiştir. Belki de böyle bir mesleğe ihtiyaç duyulması, refah sistemi içinde yer alan hizmetlerin belli bir gelişme aşamasında mekanik düzenlemelerden çok insancıl değerlerin giderek önem kazanması, hizmetlerin amacına ulaşabilmesi için bir takım bilgi, beceri ve davranışların gerekliliğini zorunlu kılmıştır (Kut, 1988, 8). Meslek olarak sosyal çalışma, bireylerin toplumda dengeli, mutlu ve düzence istendik bir biçimde yaşayabilmelerini amaçlayan, bu yüzden bu amaca ulaşmayı önleyen, geciktiren sorunların birey, grup ve toplum boyutunda giderilmesi ya da azaltılması yönünde yapılan, dizgeli, düzenli, yöntemsel kimliği olan mesleksel çalışmalara verilen ad ve bu işlev ve içerikle çerçevelenmiş mesleğin adıdır
Kut’a göre; sosyal çalışma (sosyal hizmet) bir yandan bireyin çevresi ve içinde bulunduğu yaşam durumlarıyla sürekli etkileşimleri çerçevesinde toplumsal işlevselliğini ve üyesi olduğu toplumun normatif ve sosyal değerlerine uyumunu güçleştiren engelleri ortadan kaldırarak ya da baskılarını hafifleterek, kendini gerçekleştirmesine olanak sağlamayı; öte yandan toplumun olanak ve koşullarını bireyin gelişmesine katkıda bulunabilecek düzeyde geliştirme ve değiştirmeyi amaçlayan mesleki bir faaliyettir
Kongar’a göre ise: Sosyal çalışma: 1) insanın, doğayla ve insanla olan çelişkilerinin çözümüne yardım etmeyi amaçlayan, 2) bu yardımı, birey, grup ve toplum düzeyinde değişme yaratma yöntemi ile gerçekleştirmeye çalışan, 3) sosyal hizmetler, sosyal refah ve sosyal güvenlik alanlarındaki sorunlara ilişkin etkinlik gösteren, 4) insan, toplum, sosyal çalışma ve hizmet programları hakkındaki bilgilerle değişme açısından eğitilmiş ve 5) mesleki ahlak kurallarına uyan uygulayıcılar ve bunların yardımcılarının meydana getirdiği bir kadroya sahip olan bir meslektir Pincus ve Minahan (1973, 9)’a göre ise sosyal hizmet, insanların yaşam amaçlarını, stres ile baş etmelerini, özlem ve değerlerini gerçekleştirme becerilerini etkileyen insan ve çevresi arasındaki etkileşimle ilgilenir. Bu nedenle sosyal hizmetin amaçları şu şekilde sıralanmaktadır:
Ø İnsanların problem çözme ve başetme kapasitelerini geliştirme.
Ø İnsanların; kaynak, hizmet ve şans tanıyan sistemlerle bağlantı kurmalarını sağlamak.
Ø Bu sistemler ile etkili ve insancıl çalışmalar yapmak.
Ø Sosyal politikaların geliştirilmesine katkı vermek.
SOSYAL HİZMET UZMANI/SOSYAL ÇALIŞMACI/SOCİAL WORKER
Sosyal çalışmacı/sosyal hizmet uzmanı (social worker), konusunda belirli süre eğitim görmüş, sosyal çalışma mesleğini yürüten diplomalı meslek elemanıdır (Tomanbay, 1999, 232). Sosyal çalışmacı, sosyal çalışma mesleğinin başta gelen temel unsurudur. Sosyal hizmetler ile sosyal çalışmanın ilk ilişkisi hizmetin meslekleşmesiyle başlamıştır (Kut, 1988, 84). Sosyal çalışmacı, demokratik toplumda insanın ve toplumun gelişmesine, haklar perspektifi doğrultusunda yaşam kalitelerinin yükseltilmesine toplumsal etkileşim mekanizmalarını harekete geçirerek bilimsel yaklaşım, yöntem ve tekniklerle yardımcı olan, insanın ve toplumun kendi yaşamı ve kaynakları üzerinde demokrasi ilkeleri doğrultusunda denetim sahibi olmasını ve karar vermesini destekleyen, insanın ve toplumun üretkenliğini ve yaratıcılığını harekete geçirecek yaşam koşullarının gelişmesini sağlayan, üniversite düzeyinde dört yıllık lisans eğitimi görerek yetişen, mesleki ve bilimsel etik ilke ve sorumluluklara göre uygulamalar gerçekleştiren nitelikli sosyal meslek elemanıdır Sosyal çalışmacının temel görevi, bir insanın veya grubun veya toplumun başlıca ihtiyaçları ile amaçlarının ortaya konulması, gerek bireysel ve gerekse sosyal sorunların çözülmesi konularına yardım etmekten ibarettir
Sosyal çalışmacı, önce kendisi için yaşamı sevmeli, mücadeleden kaçınmayan, duygulu fakat duygularını kontrol altına alabilen, sıcak fakat gerçekçi, peşin hükümlü olmayan, insanları ayırt etmeden kabul edebilen bir kişidir (Kut, 1988, 91). Yaşamın güzel bir şey olduğunu ve insanların yaşama hakkı olduğunu çok iyi algılamalıdır. Herkesin güzel yaşamasını istemelidir. Pesimist değil, iyimser olmalı ve her şeyde bir çıkar yol aramalıdır (Dönümcü, 2004, 185). İnsan hak ve özgürlükleri ve de bunlar için yapılacak savaşımda bulunacağı doğru yeri bilmesi bir sosyal çalışmacının içselleştirmesi gereken konulardır.
SOSYAL TEKNİKER/SOSYAL YARDIMCI
Sosyal hizmet alanında sosyal çalışmacı gibi gereksinim duyulan bir başka meslek elemanı yardımcı aktör konumundaki sosyal yardımcıdır. Ülkemizde önemi giderek artan sosyal yardımcılar ya da sosyal teknikerler sosyal çalışmacılara yardımcı eleman olarak birçok konuda kolaylık sağlayacakları gibi sosyal refah alanlarında yürütülen ve yürütülecek olan birçok sosyal hizmetlerle ilgili çalışmada da önemli rol ve görevler alabilirler. Sosyal hizmet kuruluşlarında insan kaynakları yönetimi ve meslek elemanına duyulan gereksinimin boyutları göz önünde tutulduğunda sosyal yardımcı yetiştirme noktasında çok geç kalındığı söylenebilir. Sosyal çalışma mesleğinin yeni yeni bilinmeye başlandığı, eğitim verecek okulun ilk kurulduğu yıllar içinde bu konu birçok kez gündeme gelmesine rağmen ne yazık ki uzun yıllar bir ilerleme kaydedilememiştir.
SOSYAL ÇALIŞMA SOSYAL HİZMET AYRIMI
Dört yıl süren lisans öğreniminin arkasından meslek elemanı, sosyal çalışmacı sanını alır. (Sosyal Hizmetler Akademisi terminolojisinde yanlış bir kavramlaştırma ile önce ‘sosyal hizmet mütehassısı’, sonra ‘sosyal hizmet uzmanı’ kavramları meslek elemanı sanı olarak yerleştirilmiştir. Sosyal Çalışma
Bölümü, Akademi’de özensiz kullanılan Türkçe’ye daha o tarihlerde çekidüzen veriyor, Akademi’de İngilizce’den çalakalem ve özensiz çevrilmiş meslek terminolojisini olması gereken mantığına ve gelişim çizgisine daha o zamandan oturtuyordu. Örneğin, İngilizce’deki meslek adı (social work), hizmet ve alan adı (social service/s) olarak tek bir kavramın, sosyal hizmet kavramının kullanılması anlamsızlığına daha o tarihlerde son veriyor, social work yerine sosyal çalışma, social services yerine sosyal hizmet terimlerini benimsiyordu. Böylelikle mesleğin en temel kavramındaki anlam kargaşasını ortadan kaldırıyordu. Akademi, meslek elemanının, sorunlu bireyle (başvuranlar/client) çalışmasına, İngilizce’deki ‘case work’ ya da ‘social work’ karşılığı olarak ‘kişisel çalışma’ gibi aslında meslek elemanını niteleyen bir yanlış çeviriyi geliştirmişken, Kongar, bu yanlış kavramlaştırmayı doğru bir kavrama ile ve doğru bir kavramla, meslek elemanının çalıştığı öznesini, yani başvuranı niteleyen ‘bireyle çalışma’ terimi ile değiştiriyordu
SOSYAL BİLİMLER VE SOSYAL ÇALIŞMA İLİŞKİSİ
Sosyal bilimler toplum içinde yaşayan insanları; Aristo’nun ‘siyasal hayvan’ dediği insanları incelemekte; bu bakımdan insan gruplarının, topluluklarının ve toplumlarının irdelenmesi ile ilgilenmektedirler. Fakat sadece insan grubu kavramını bile tanımlamak kolay olmamaktadır. Örneğin, insan grubu için ‘basit bir bireyler alışımı’ desek, buna, herhangi bir sinema salonundaki seyircilerin gerçek bir topluluk olmadığı ki belirli koşullarda olabilir, ileri sürülerek itiraz edilebilmektedir. Aynı şekilde, sosyal bilimler ‘toplumdaki insanın incelenmesidir’ ifadesi ile sosyal bilimler ‘insan gruplarının analizidir’ ifadesinin eş anlamlı sayılmamaları gerekmektedir: Birincisinde, grubun üyesi olan bireyler; ikincisinde ise topluluk vurgulanmaktadır
DAVRANIŞ BİLİMLERİ VE SOSYAL ÇALIŞMA
Sosyal çalışma (sosyal hizmet) toplumun bütününe yöneldiği için insan bilimlerinin tümüyle ilişki içindedir. Davranış bilimleri İkinci Dünya Savaşından sonra ortaya çıkan bir kavram. İnsan davranışlarını inceleyen disiplinlere, bilim dallarına verilen ortak ad. Kimi bilimcilere göre toplumbilim, ruhbilim, sosyal ruhbilim ve insanbilim davranış bilimlerini oluşturuyor. Sosyal çalışma bir meslektir ve mesleksel bir disiplindir. Diğer disiplinlerden yararlanan mesleksel bir uygulama biçimidir. Sosyal çalışma, bireyle ilgilidir, aileyle ilgilidir, gurupla ilgilidir, toplulukla ve toplumla ilgilidir. Neden? Çünkü bireyin sorunlarını, grup içinde bireyin ya da doğrudan grup sorunlarını, topluluk sorunlarını ve toplum sorunlarını kendisine iş edinir. Sosyal çalışma, bireyi, grubu, topluluğu ve toplumu incelemeyi kendisine iş edinmez, onların sorunlarını çözmeyi kendisine iş edinir. Bu ayrım önemlidir ve sosyal çalışmanın davranış bilimleri olan toplumbilim, ruhbilim, sosyal psikoloji ve ekinbilimden farklı kişiliği burada belirir. Bu dört davranış bilimi bireyi, grubu, topluluğu ve toplumu sadece inceler. Sosyal çalışma, bireyin, gurubun, topluluğun ve toplumun sorunlarını çözmekle ilgilidir. Bu nedenle ve bunun için sosyal çalışma bu dört bilimsel disiplinden olabildiğince yararlanır
MESLEKİ KAVRAMLAR OLARAK MESLEKİ MÜDAHALE VE SOSYAL İNCELEME
Sosyal çalışmada, mesleki müdahale (social interference) müracaatçının ya da ailesinin kendi sorun çözme yolları ile üstesinden gelemedikleri durumlarda yapılan mesleki çalışmayı ifade eder (Turan, 1988, 44). Bir başka açıdan mesleki müdahale, bir mesleğin yetki alanına giren sorunların mesleki ahlak ilkeleri doğrultusunda bilimsel kuram, mesleki bilgi ve beceri aracılığıyla çözümlenmesidir (Kut, 1988, 106). Mesleğin odağı ise (focus of profession); bir mesleğin en temel olan ve belirgin biçimde tanımlanan ilgi ve çalışmalarının merkezini oluşturan konulardır (Tomanbay, 1999, 175). Mesleki müdahale burada işlevsellik kazanır. Müdahale, süregelen bir soruna etkide bulunarak, ona yeni bir yön vermek ve düzeltmek için maksatlı, bilinçli, mesleki bir harekete geçiştir. Müdahale damgalama değil, sorunu çözme, ihtiyaca cevap verme olanağını sağlamalıdır. Müdahale hizmet götürme, tedavi, planlama hatta sosyal aksiyonu öngörebilir. Başarılı bir müdahale, a) sorunun iyi anlaşılması, b) bu soruna en iyi çare olacak kaynakların ve yaklaşımların varlığı, c) iyi seçilmeleri ile mümkündür. Müdahale noktası dendiğinde ise, koşul ya da sorunun gelişiminde çalışmacının müracaatçı sistemi ve diğer ilgili sistemlerle durumu etkileyecek noktada doğrudan temasa geldiği zaman anlaşılır