Tarih :30.11.2013
YEREL YÖNETİMLER YYT202U-KISA AÖF DERS ÖZETİ - 2013 KREDİLİ SİSTEM ÇAN EĞRİSİNE UYGUN-- açıköğretim, aöf arasınav, aöf bütünleme, aöf ders notları, aöf ders özeti.aöf konu özeti,

1. Ünite – YEREL YÖNETİMİN KAVRAMSAL YAPISI

 

 Yerel yönetimler, ülke sınırları içinde yerleşik değişik büyüklüklerdeki köy, kasaba, kent gibi yerleşim yerlerinde yaşayan başta insan olmak üzere tüm canlıların ortak ve yerel nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla belli bir hukuk düzeni içinde oluşturulmuş anayasal kuruluşlardır

 

Ülkemizdeki, il ve ilçelerde merkezi yönetimin taşra örgütü de bulunmaktadır. Ayrıca, ülkenin içinde çok sayıda ve dağınık bir biçimde köyler, ilçeler ve illerde yerel yönetim dediğimiz yönetimlerde bulunmaktadır. Bu yerlerin sınırları içinde yaşayanların itfaiye, park, mezbaha, çöplerin toplanması ve imhası, kentiçi ulaşım gibi önemli bazı hizmetlere ihtiyacı vardır.

 

 

Her ne kadar yetki ve güç yönünden bazı avantajları olmasına rağmen, bu hizmetleri zamanında, daha az maliyetle ve maksimum fayda sağlayacak şekilde yapması zordur. Bu nedenlerle ve demokratik arayışlarla yerel nitelikteki ortak ihtiyaçları karşılayabilmek için merkezi yönetimin yanı sıra yerel yönetim birimleri de kurulmuştur

 

YERELLEŞME

Yerelleşme; yasayla kurulmuş ve tüzel kişiliğe sahip, organları seçimle oluşturulmuş özerk birimlere bazı sorumlulukların verilmesidir Yerelleşme; yerelleşen yetkinin türüne göre; politik, idari ve mali yerelleşme olarak üçe ayrılabilir. Her üç yerelleşmenin kendine özgü yapısı ve başarı koşulları vardır. Ancak, çoğu kez bu türlerin karışımı şeklinde uygulamaları görmek mümkündür.

 

Politik yerelleşmede; vatandaşların seçilmiş yerel temsilcilerine politika yapıcı olarak daha fazla yetki verip, karar alma sürecinde yetki ve sorumluluklarını artırmak söz konusudur. İdari yerelleşme ise; kamu hizmetlerinden bazılarının yönetim düzeyleri arasında aktarımıdır

 

Mali yerelleşme en çok gündemde yer alan bir türdür. Mali yerelleşmeyi; merkezi yönetimin yerel yönetimlere, özgelirlerinde ve giderlerinde, bütçelerinin açık vermesinde ortaya çıkan borçlanmalarında veya gelecek nesillerin faydasına olacak önemli kaynak kullanımı gerektiren yatırımlarındaki borçlanmalarda yaptığı yetki ve sorumluluk aktarımı şeklinde tanımlayabiliriz.

 

Büyükşehir Belediyelerinin Doğuşu

Kentleşme, kent sayısının ve kent nüfusunun artması olarak tanımlanabilir Büyükşehirler esas itibariyle nüfus yoğunluğu çok fazla olan yerleşim alanlarıdır. Bununla birlikte, bir kentin anakent/büyükşehir olarak nitelenebilmesi için daha başka özelliklerinin bulunması gerekir.

 

Birincisi; geniş bir yerleşim alanını kapsamalıdır. Söz konusu alanda çeşitli düzey, sayı ve genişlikte diğer yerel yönetim birimleri yer alabilmektedir.

İkincisi; geniş bir sosyal, ekonomik ve kültürel etki alanı bulunmalıdır. Çünkü büyükşehirlerin yönetiminden beklenen veya gerçekte yüklendiği hizmetlerin dışsallığı geniş bir alanı ilgilendirmektedir. Öyle ki, bazı hizmetlerin sadece büyükşehir çevresinde değil, ulusal hatta uluslararası boyutlarda etkileri bulunmaktadır. Dolayısıyla hem bulundukları ülkenin eğitim, sağlık, kültür, ekonomi, turizm vb. merkezi bulunmakta hem de bu özelliklerinin bazıları uluslararası alanda gözönünde tutulmaktadır.

Üçüncüsü; söz konusu kentlere diğer yerleşim alanlarından hızlı bir göç olmakta ve gelişme sürecine bağlı olarak bu olay devamlılık kazanmaktadır. Böylece söz konusu kentin yerleşim alanı genişlemekte ve bunun sonucu söz konusu kent içinde çok sayıda yerel yönetim biriminin yer aldığı bir büyükşehir oluşmaktadır.

 

KAMUSAL İHTİYAÇLAR VE YEREL YÖNETİMLER

İnsan ihtiyaçları iki bölümden oluşur. Özel ihtiyaçlar ve kamusal ihtiyaçlar. Özel ihtiyaçlar insanların fizyolojik varlıklarından doğan ihtiyaçlardır. Acıkmak, üşümek gibi. Kamusal ihtiyaçlar ise toplu halde yaşamalarından doğar. Bu topluluk örneğin bir devlet ise, milli savunma ve diplomasi gibi bazı hizmetlere ihtiyaç duyar. Kent türü bir topluluk ise; kent içi ulaştırma, kanalizasyon, mezbaha, itfaiye, park vb. hizmetlere ihtiyacı vardır. Kamusal ve yarı kamusal nitelikteki bu ihtiyaçlar, toplu halde yaşam dolayısıyla ortaya çıkmaktadır.

Yerel yönetimlerin içinde, özellikle belediyelerin kurmuş oldukları şirketler aracılığıyla kâr amacı gütmeden ama sürümden kazanarak kârlı sonuçlarla karşılaştığı özel nitelikli mal ve hizmet üretimleri de son yıllarda hayli artmıştır. İstanbul ve Eskişehir büyükşehirlerden aşağıdaki örnekleri verebiliriz:

 

-      İstanbul Ağaç ve Peyzaj AŞ: Her türlü dış mekân süs bitkisi ve ilgili malzemelerin de satışının yapıldığı bir şirkettir.

-      İstanbul Halk Ekmek AŞ: Sağlıklı ve kaliteli ekmek ve unlu mamullerin satışı yapılmaktadır

 

YEREL YÖNETİMLERİN GEREKLİLİĞİNE İLİŞKİN YAKLAŞIMLAR

Günümüzde, yerel yönetimlerin belli niteliklere sahip bulunmaları zorunlu ön koşul olarak kabul edilmektedir. Bu nitelikler şunlardır:

Ø  Merkezi yönetimden ayrı bir tüzel kişiliğe sahiptirler.

Ø  Ayrı bir malvarlığına sahiptirler.

Ø  Kendi bütçelerini yapma yetkileri vardır.

Ø  Seçimle işbaşına gelenlerden oluşan karar organlarına sahiptirler

İnsanların ihtiyacı olan başta kamusal ve yarıkamusal bazen de özel mal ve hizmetlerin karşılanmasında merkezi yönetim yanında yerel yönetim birimlerinin bulunması değişik nedenlere ve gerekçelere dayandırılabilir. Yerel yönetimlerin merkezi yönetimden ayrı olarak mal ve hizmet sunmasının değişik yaklaşımlarla açıklaması yapılmaktadır. Bu yaklaşımlar;

 

  • Geleneksel ve Tarihsel Yaklaşım,
  • Hukuki Yaklaşım,
  • Siyasi Yaklaşım,
  • Ekonomik Yaklaşım.

 

GELENEKSEL VE TARİHSEL YAKLAŞIM

Tarihsel gelişme sürecinde ele alınırsa; ilk çağlarda merkeziyetçiliğin çok daha hâkim olduğu görülür ve bu durum ilk çağlardaki devlet anlayışının doğal bir sonucudur. Orta çağda durum değişmiş ve hükümdarlar çeşitli siyasal gerekçeler ve nedenlerle yetkilerini derebeyleriyle paylaşmak zorunda kalmışlardır. Bu değişiklik giderek merkeziyetçilikten yerinden yönetime geçiş sonucunu doğurmuştur.

Yeni Çağlarda ise, feodalitenin yıkılması nedeniyle merkeziyetçilik yeniden ön plana çıkmaya başlamıştır. Demokrasi döneminde durum değişmiş ve bazı ülkeler genel nitelikleri açısından kendi tarihsel ve sosyolojik yapılarına uygun düşen yumuşatılmış merkeziyetçi sistemi, bazı ülkeler ise yerinden yönetim sistemini benimsemişlerdir

 

Merkezden Yönetim

Her devlette var olması doğal olan yasama, yürütme ve yargıya ilişkin tüm yetkiler, kısacası kamu gücünün tamamı, merkezi bir otoritede toplanır ve her iş merkezden yönetilirse merkeziyetçi bir sistemin var olduğu anlaşılır. Bu durumda, ister yerel düzeyde, ister ülke düzeyinde olsun tüm kamu hizmetleri, merkezi yönetimin tüzel kişiliğinde toplanır ve merkez ya da merkez hiyerarşisine tabi örgütlerce gerçekleştirilir.

 

Yerinden Yönetim

Merkeziyetin yokluğu anlamında olan ve âdem-i merkeziyet olarak da ifade edilen yerinden yönetim kavramı, yetki dereceleri ve uygulama alanları açısından sınıflandırılmaktadır. Yerinden yönetimler, sahip oldukları yetkilerin derecesine göre siyasal yerinden yönetim ve idari yerinden yönetim şeklinde ikiye ayrılır.

 

Siyasal Yerinden Yönetim

Bir Güney Amerika ülkesi olan Uruguay’ın başkenti Montevideo’da 1933 tarihli Montevideo Deklarasyonu devleti; daimi bir nüfusu, belirli bir ülkesi, hükümeti ve diğer devletlerle ilişkiye girmeye yetkisi olmalıdır, şeklinde tanımlamıştır. Bugün bile KKTC veya Kosova gibi daha birçok yerde, devletin tanınıp tanınmaması konusunda gündeme gelen bu sözleşme egemenlik unsurunun sağlanmasına ilişkin etkin bir otoritenin varlığı, otoritenin kamu düzenini kurma ve devam ettirmek konusunda ehliyetinin olması konusunu vurgulamaktadır.

Bu niteliklerin tümüne sahip olan devletler, siyasi yapıları bakımından değişik şekillerde kurulabilirler. Bunlardan başlıcaları; üniter devlet, konfederasyon ve federasyondur. Üniter devlet, siyasal yönden merkeziyetçiliği simgeler.

 

İdari Yerinden Yönetim

İdari yerinden yönetim, merkeziyetçi sistemin, yerel nitelikli ortak ihtiyaçları gereği gibi karşılayamaması sonucunda ortaya çıkmış bir sistemdir. Gereği gibi dememizin nedeni, yerel ihtiyaçların, öncelik sırası bilinerek, zamanında, az kaynakla çok fayda sağlayacak şekilde, nitelikli ve demokratik bir biçimde karşılanmasında karşılaşılan sorunlar nedeniyledir. İdari yerinden yönetim sisteminde yasama ve yargı konularındaki bütün yetkiler, merkezi yönetime aittir.

 

Yetki Genişliği ile Yerinden Yönetim Arasındaki Farklar

Yetki genişliği; merkezi yönetimin bazı belirlenmiş yetkilerini, merkezi yönetimin uzantısı olan taşradaki kendi memurlarına devretmesidir. Bu devirin yapılmasının amacı, her işin merkezden yürütülmesinin bazı önemli ve acil işlerin gecikmesine neden olmasını önlemektir.

 

Yerinden yönetim ise; merkezden yönetimin tam karşıtıdır. Yerinden yönetimde, yürütmeye ilişkin bazı yetkiler, merkezi yönetime ait olmayıp, karar organları seçimle işbaşına gelen yerel organlara aittir. Yerel yönetim organları, merkezi yönetimden kendilerine devredilmiş olan yetkilerin tümünü, kendilerini seçerek işbaşına getirmiş seçmenlere dayanarak, kendi adlarına kullanırlar.

 

SİYASİ YAKLAŞIM

Yerel yönetimlerin siyasal ve yönetsel düzen içindeki demokratik etkinlikleri zaten bu noktada ortaya çıkabilmektedir; çünkü toplum üyeleri ile yöneticiler arasında daha sıkı ve sürekli bir ilişki doğmaktadır. Ayrıca, bu ilişki nedeniyle yerel yönetimler, yerel halkta siyasal sorumluluk duygusunun gelişmesine de yardımcı olmaktadır. Sonuç olarak, yerel siyasal oylamalarda bireyler kendi tercihlerini merkezi yönetime kıyasla daha kolaylıkla ve etkinlikle yansıtabilmekte ve yerel birimlerde gelir ve ihtiyaç benzerliği arttıkça, bu etkinliğin de piyasa talebi yoluyla sağlanması öngörülen etkinliğe yaklaşacağı varsayılmaktadır

 

EKONOMİK YAKLAŞIM

 

Yerel yönetimlerin eşit miktarda faktör kullandıkları varsayımı altında merkezi yönetime kıyasla daha kaliteli hizmet üretmesi beklenebilir. Çünkü üretim etkinliğini sağlayacak kararların zamanında ve yerel halkın istediği şekilde alınabilmesi merkezi yönetim için daha güçtür. Yerel yönetimler hizmet kalitesini, sorumluluk ve yetki alanının gereklerine göre daha gerçekçi biçimde saptayabilir.




 

Etiketler: YEREL YÖNETİMLER YYT202U-KISA AÖF DERS ÖZETİ - 2013 KREDİLİ SİSTEM ÇAN EĞRİSİNE UYGUN açıköğretim, aöf arasınav, aöf bütünleme, aöf ders notları, aöf ders özeti.aöf konu özeti, -