Tarih :5.11.2013
ÖZEL GEREKSİNİMLİ BİREYLER VE BAKIM HİZMETLERİ SHZ201U -KISA AÖF DERS ÖZETİ - 2013 KREDİLİ SİSTEM ÇAN EĞRİSİNE UYGUN-- açıköğretim, aöf arasınav, aöf bütünleme, aöf ders notları, aöf ders özeti.aöf konu özeti,

 1. Ünite – Özel Gereksinimli Bireyler

ÖZEL GEREKSİNİMLİ BİREYLERİ TANIMLAYAN TERİM VE KAVRAMLAR

Ülkemizde, 2006 yılında yürürlüğe giren ve son olarak 2009 yılında revize edilen Milli Eğitim Bakanlığı

Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’nde (ÖEHY) özel gereksinimli birey, ‘‘çeşitli nedenlerle bireysel ve gelişim özellikleri ile eğitim yeterlilikleri açısından akranlarından beklenilen düzeyden anlamlı farklılık gösteren birey’’ olarak tanımlanmaktadır. Farklılık bu normların altında ya da üstünde olabilir. Bu yönüyle özel gereksinimli birey terimi, öğrenme ve/veya davranış sorunları gösteren bireyleri, bedensel ya da duygusal yetersizliği olan bireyleri olduğu kadar zihinsel olarak üstün ya da özel yetenekli bireyleri de kapsamaktadır Özel eğitime gereksinimi olan bireylerin yetersizlik tür ve dereceleri birbirinden farklılıklar göstermektedir. Bunun yanı sıra onların bu farklılıkları yaş, cinsiyet, kültür ve yaşam koşulları açısından da farklılık gösterebilir. ÖEHY’nin (2009) tanımlar bölümünde özel gereksinimli bireyler alfabetik sıralama ile aşağıdaki gibi sınıflandırılmıştır.

Ø  Çok ağır düzeyde zihinsel yetersizliği olanlar

Ø  Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olanlar

Ø  Dil ve konuşma güçlüğü olanlar

Ø  Duygusal ve davranış bozukluğu olanlar

Ø  Görme yetersizliği olanlar

Ø  Hafif düzeyde zihinsel yetersizliği olanlar

Ø  İşitme yetersizliği olanlar

Ø  Orta düzeyde yetersizliği olanlar

Ø  Ortopedik yetersizliği olanlar

Ø  Otistikler

Ø  Özel öğrenme güçlüğü olanlar

Ø  Serabral palsililer

Ø  Süreğen hastalığı olanlar

Ø  Üstün yetenekli olanlar

ÖZEL GEREKSİNİMLİ OLMA NEDENLERİ

Günümüze değin yetersizliğe neden olan etmenleri ortaya koymayı hedefleyen pek çok çalışma yürütülmüştür. Özellikle 1980’li yıllardan sonra genetik bilimi konusundaki ilerlemelerle bu konudaki çalışmalar daha da şekillenmiştir. Dolayısıyla, genetik miras ve özellikler özel gereksinimli olarak doğmanın nedenlerini açıklamak için önemli bir kaynak olarak ele alınmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü ve bu konuda çalışan pek çok uzman yetersizliğe yol açan nedenleri yapısal nedenler ve edinilmiş nedenler olarak iki başlıkta ele almaktadır. Yapısal nedenler genetik bozukluklar, kalıtsal metabolizma bozuklukları ve kromozon bozuklukları olarak ele alınabilir. Edinilmiş nedenler ise, bebeğin doğum öncesi, doğum sırasındaki ya da sonrasında ya da erken çocukluk döneminde çok değişik nedenlerle beyin gelişimini etkileyen olumsuz durumlara maruz kalması olarak tanımlanabilir Özel gereksinimli doğmanın nedenlerini bilme bu çocukların tanılanma süreçlerinin birinci aşaması olan tıbbi tanılama süreci için son derece önemlidir. Son yıllarda özel gereksinimli çocukların tanılanmalarında ve eğitim ortamlarına yerleştirilmelerinde eğitsel karar verme süreci ön planda olmasına rağmen, tıbbi tanılama sürecinin bir başlangıç noktası olarak alınması son derece önemlidir

 

ÖZEL EĞİTİM

Özel gereksinimli bireylerin eğitimlerinde farklı bazı özel düzenlemelere gidilmesi gerekmektedir. Bu düzenlemeler özel eğitimi özel yapmaktadır. Genel eğitimde, normal gelişim gösteren çocukların gelişim düzeylerine uygun gelişme ve ilerlemeler, yaş gruplarına göre önceden tanımlanmakta ve öğretme ortamları buna göre düzenlenmektedir. Özel eğitimde ise, çocukların performansına dayalı olarak beklenen ürünlerin belirlenmesi ve öğrenme ortamlarının buna göre düzenlenmesi temel alınmaktadır. Özel eğitimi genel eğitimden ayıran en önemli nokta, öğretimin öğrencinin gereksinimine göre bireysel olarak planlanması, daha sistematik olarak uygulanması ve değerlendirme yapılmasıdır. Bunların yanı sıra, aile-öğretmen ilişkilerine, destek hizmetler sunan diğer meslek elemanlarının işbirliğine, eğitim ortamı değişikliklerine ve geçiş planlarının hazırlanmasına da özel bir önem verilmektedir

Müdahale Biçimi Olarak Özel Eğitim: Özel eğitimin en genel amacı; özel gereksinimli bireylerin yakın çevresinde, okulda ve toplumsal ortamlarda karşılaşabileceği engelleri ortadan kaldırmak ya da en aza indirmek için etkili uygulamaları belirleyerek uygulamaktır. Dünya’da, özellikle gelişmiş ülkelerde erken müdahale programlarının yanı sıra önlemeye yönelik çalışmalar da yapılmaktadır. Bebek sahibi olmadan önce anne babaya tıbbi ve eğisel hizmetlerin sunulması, annenin hamilelik sırasında kendisinin ve bebeğin sağlığını korumak için rutin testlerini yaptırması birincil önleyici müdahalelere örnek verilebilir.

Öğretim Biçimi Olarak Özel Eğitim: Özel eğitimi öğretim biçimi olarak ele aldığımızda, onu genel eğitimden farklı kılan dört önemli özelliği karşımıza çıkmaktadır. Bu özellikler özel eğitimin kapsamı, özel eğitimin içeriği (ne öğretmeyi hedeflediği), bu hedeflerin nasıl ve nerede öğretileceğinin planlanmasını ve değerlendirmeyi kapsar.

Özel eğitimin kapsamı: Yapılan değerlendirmeler sonucunda yetersizliği belirlenmiş özel gereksinimli bireyleri ve bu bireylerin eğitiminde yer alan farklı meslek gruplarından gelen uzmanları kapsamaktadır. Özel gereksinimli bireylerin eğitiminde temel personel özel eğitim öğretmeni olmakla birlikte bu süreç bir ekip işidir. Ekipte ise, genel eğitim öğretmeni (örneğin sınıf öğretmeni), yardımcı öğretmen, fizik tedavi uzmanı, dil ve konuşma terapisti, sosyal hizmet uzmanı, psikolog, sağlık personeli (doktor, hemşire ya da sağlık memuru) yer almaktadır

Özel eğitimin içeriği: Bu bağlamda, özel gereksinimli bireylerin bağımsız yaşamalarını kolaylaştıracak becerilerin öğretimi planlanmalıdır. Örneğin, zihinsel yersizliği olan çocuklar için öncelikli olarak öz bakım becerileri, otizmli çocuklar için sosyal iletişim becerileri, görme yetersizliği olan çocuklara “Braille Alfabesinin” öğretilmesi amaç olarak belirlenirken, süreğen hastalığı olan çocuklar için bakıma dayalı hizmetler amaç olarak belirlenir.

Nasıl öğretileceği: Öğrencilerin gereksinimleri ve öğrenme düzeylerinin çeşitlilik göstermesi durumunda sunulan öğretimin etkili olabilmesi için öğretimde farklı bir planlama yapılması gerekmektedir. Normal gelişim gösteren çocukların çoğu, kendilerine model olunduğunda ve sözel yönlendirmeler yapıldığında pek çok beceriyi yapar duruma gelirler. Pek çok beceri için özel olarak model olmaya gerek kalmayabilir. Çünkü çocuğun çevresinde pek çok doğal model vardır. Ancak, özel gereksinimli çocukların, yetersizlikten etkilenme derecesine bağlı olarak yoğun ve sistematik öğretime gereksinimleri vardır. Öğretmen, bu noktada, ne öğreteceğini, bilgiyi nasıl sunacağını, öğretirken hangi etkinlik ve araç-gereçleri kullanacağını ve öğrenmenin gerçekleşip gerçekleşmediğini nasıl değerlendireceğini planlar.

Nerede öğretileceği: Hangi eğitim ortamının özel gereksinimli öğrenciler için daha uygun olacağı konusu geçmişten günümüze değin tartışılan konular arasında yer almaktadır. Eğitim ortamları özel gereksinimi olan öğrencilerin katılım düzeylerine göre tam zamanlı ayrı yatılı ve gündüzlü özel eğitim okullarından başlayarak yarı zamanlı özel eğitim okulları, genel eğitim okullarının bünyesinde açılan tam zamanlı özel eğitim sınıfları ve genel eğitim sınıfları olarak sıralanmaktadır

 

ÖZEL EĞİTİM VE İLİŞKİLİ HİZMETLER

Özel gereksinimli bireyler, eğitim yaşantıları boyunca çeşitli destek hizmetlere gereksinim duymaktadırlar. Bu hizmetlere ilişkili hizmetler ya da ek hizmetler denilmektedir. Özel gereksinimli bireylerin gereksinimleri doğrultusunda sunulabilecek eğitim ve ilişkili hizmet olasılıkları çok çeşitlenebilmektedir. İlişkili hizmetlere örnek olarak konuşma terapisi, psikolojik destek ve sosyal çalışma alanları gösterilebilir. Özel eğitimde diğer önemli destek hizmet alanı ise ailelere sunulan destek hizmetleridir. Anne babalar çocuğun yetiştirilmesinde önemli görevleri üstlenen kişilerdir. Aileler, özel gereksinimli yakınlarının eğitim yaşantıları boyunca görev almakta ve sorumluluklarını yerine getirmede önemli bir çaba göstermektedirler (Özen, 2011). Anne babalar, çocuklarının eğitim sürecine katılım göstermekle birlikte, erken çocukluk döneminden yetişkinliğe kadar yaşamları boyunca sağlık ve bakım gereksinimlerini de karşılamak durumundadırlar. Özel gereksinimli bireylere ve ailesine eğitim, sağlık ve bakım hizmetlerinin koordineli ve eşgüdümlü sunumunda en fazla sorumluluk üstlenen meslek elemanı sosyal hizmet uzmanıdır

ÖZEL GEREKSİNİMLİ BİREYLER İÇİN SAĞLANAN EĞİTİM HİZMETLERİ

Ülkemizde özel eğitim hizmetleri illerde ve bazı ilçelerde bulunan Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Rehberlik Araştırma Merkezleri (RAM) tarafından yürütülmektedir. RAM’lar tıbbi değerlendirme sürecinin hemen ardından özel gereksinimli çocukların ve ailelerinin eğitim boyutunda ilk hizmet alacakları yerlerdir. RAM’larda, çocuğun durumu çok yönlü standart ölçme araçlarıyla değerlendirilmektedir. Ülkemizde en yaygın kullanılan standart değerlendirme araçları zeka testleridir RAM’larda “Eğitsel Değerlendirme ve İzleme Ekibi” tarafından yapılan ayrıntılı değerlendirme ile öğrencinin özel eğitim hizmetlerinden yararlanmayı gerektirecek bir yetersizliğe sahip olup olmadığı belirlenir

Erken Çocuklukta Özel Eğitim Hizmetleri: 1997 yılında çıkarılan 573 Sayılı Özel Eğitim Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’de erken eğitim, erken çocukluk eğitimi dönemini, “0-36” ay arasındaki çocukları, kapsayan eğitim hizmetleri olarak tanımlanmıştır. Yönetmelikte erken eğitim hizmetlerinin ailelerin bilgilendirilmesi ve desteklenmesi yoluyla yapılacağı, bu hizmetlerin okul ve kurumlarda verilebileceği gibi evde de verilebileceği belirtilmiştir. Yönetmelikte, 0-36 ay arasındaki çocuklara ilişkin düzenlemelere yer verilmekle birlikte bu konuda sunulan hizmetler ve yapılan çalışmalar henüz kurumsal bir nitelik kazanmış değildir. Bu nedenle pek çok ilde özel gereksinimli çocuklar, eğitim hizmetlerinden yararlanmak için okul öncesi eğitimi (37- 72 aylık çocuklara sunulur) ya da ilköğretim dönemindeki eğitimi beklemek zorunda kalmaktadır. Ülkemizde bu aylardaki çocukların ve ailelerinin eğitimlerine yönelik bazı üniversitelerin ilgili birimleri, özel rehabilitasyon merkezleri ve konuyla ilgili vakıflar hizmet sunmaktadır. Ülkemizde, erken çocukluk özel eğitim programları oldukça yeni bir alandır ve 0-3 yaş grubunu kapsayan uygulamalar yok denecek kadar azdır. 1990’lı yıllarda, sivil toplum örgütlerinin girişimiyle, gelişim geriliği olan ya da bu riski taşıyan çocukların erken eğitimine yönelik Portage ve KAEEP gibi programların uygulamaları başlatılmıştır. Portage, Hacettepe Üniversitesi tarafından uygulanmaktadır. 1999 yılında ise, Türkiye uluslararası Portage zincirine katılmıştır ve program yine aynı üniversite tarafından uluslararası işbirliği ile yürütülmektedir. KAEEP ise, ülkemizde 1996 yılından itibaren Zihinsel Engellilere Destek Derneği ile Anadolu Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, Gazi Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi tarafından uygulanmaya başlanmıştır. Günümüzde, KAEEP’nın farklı destek biçimlerini içeren alternatif uygulamaları; aile kursları ve KAEEP uygulayıcısı yetiştirmeye yönelik sertifika programları vardır (Birkan, 2002). Araştırmalar, erken çocukluk eğitimi programlarının, uygun amaçları içerdiğinde, iyi bir şekilde planlandığında, uygulandığında ve değerlendirdiğinde çocukların gelişimlerini olumlu yönde etkilediğini göstermektedir.

Okul Çağındaki Özel Gereksinimli Çocuklar: Okul çağındaki özel gereksinimli çocukların eğitimi için üç seçenek sunulmaktadır: (1) Kaynaştırma uygulamaları adı altında genel eğitim okulları, (2) genel eğitim okulları bünyesinde özel eğitim sınıfları ve (3) genel eğitim okullarından ayrı özel eğitim okullarıdır. Genel eğitim okullarından ayrı özel eğitim okulları gerçek ve tüzel kişilerce açılabilmektedir. Bu eğitim ortamlarının yanı sıra destek hizmetler sunan gerçek ve tüzel kişilerce açılmış Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı özel özel eğitim kurumları bulunmaktadır

Kaynaştırma Eğitimi: Son 50 yıldır tüm dünyada insan hakları ve demokrasi alanında yaşanan gelişmeler özel gereksinimli bireylerin normal gelişim gösteren akranlarından ayrılmadan, normal eğitim sınıflarında eğitim alması temeline dayanan kaynaştırma eğitimi uygulamalarının yaygınlaşmasına neden olmuştur. 2005 tarihinde yürürlüğe giren Özürlüler Kanunu’nda ve bu kanuna dayalı olarak 2006 yılında yayımlanan ÖEHY’nde kaynaştırma eğitiminin iyileştirilmesi yönünde birçok madde yer almıştır.

Özel Eğitim Sınıfları: Okul öncesi eğitimini tamamlayan ancak, kaynaştırma eğitiminden yararlanmayacak düzeyde olan özel gereksinimli öğrenciler özel eğitim sınıflarına yerleştirilmektedirler. Özel eğitim sınıfları, genel eğitim okullarının ya da özel eğitim okullarının bünyesinde açılan belirli bir yetersizlik grubundaki (görme, işitme, zihinsel yetersizlik gibi) öğrencilerin birlikte eğitim gördükleri sınıflardır. Bu sınıfların bazılarında ilköğretim programları, bazılarında ise farklı eğitim programları uygulanmaktadır. Sınıf mevcutları en fazla 10 öğrencidir.

Özel Eğitim Okul ve Kurumları: Bu okullar özel ilköğretim okulları ya da eğitim ve uygulama okulları olabilmektedir. Bu okullarda ilköğretim okullarına denkliği kabul edilen özel eğitim programları uygulanmaktadır. Özel eğitim sınıflarında olduğu gibi bu okul ve kurumların bazılarında ilköğretim programı uygulanmakta, bazılarında ise farklı eğitim programları uygulanmaktadır. Yönetmelikte bu okullar şöyle sıralanmaktadır.

v  İşitme, görme ve ortopedik yetersizliği olan bireyler için açılan okul ve kurumlar

v  Zihinsel yetersizliği olan bireyler için açılan okul ve kurumlar

v  Otistik bireyler için açılan kurum ve okullar

v  Sağlık kuruluşlarında yatarak tedavi gören bireyler için açılan kurum ve okullar

v  Üstün yetenekli bireylerin eğitimi amacıyla açılan kurumlar

v  Birden fazla yetersizliği olan bireyler için açılan özel eğitim kurumları

 

Yetişkin Özel Gereksinimli Bireyler: Özel gereksinimli bireyler için yetişkinlik süreci zor ve karmaşıktır. Bu dönemde olanakların sınırlılığı nedeniyle, uzmanların, anne babaların ve diğer bireylerin yetişkinlik yaşamına ilişkin beklentileri belirsizleşebilmektedir. Özel eğitim okullarından mezun olanların izleme çalışmaları yetişkinlerin tam olarak sosyal yaşama katılamadıkları, sosyal yaşamlarının ailelerinin/bakıcılarının dışında sınırlı olduğu ya da hiç olmadığı ve akranları tarafından izole edildiklerini göstermiştir (Bakkaloğlu, 2009). Ülkemizde, SHÇEK tarafından yürütülen yetişkin özel gereksinimli bireyler için Mesleki Eğitim ve Rehabilitasyon Hizmetleri kapsamında, iş atölyeleri bulunmaktadır. Bu atölyelerde, özel gereksinimli bireylere temel bilgi ve beceri kazandırıp, bir iş edinmelerine ve bağımsız yaşayabilmelerine yardımcı olacak eğitim hizmetleri sunulmaktadır. Bu atölyeler yatılı ve gündüzlü olarak hizmet vermektedir. Ahşap işletmeciliği, oyuncak imalatı, galoş yapımı, santral operatörlüğü, çiçekçilik, makrome, anahtarcılık, mum imalatı, kumaş boyama, dokuma, bilgisayar, vb. mesleki eğitim programları uygulanmaktadır Bu atölyeler yatılı ve gündüzlü olarak hizmet vermektedir. Ahşap işletmeciliği, oyuncak imalatı, galoş yapımı, santral operatörlüğü, çiçekçilik, makrome, anahtarcılık, mum imalatı, kumaş boyama, dokuma, bilgisayar, vb. mesleki eğitim programları uygulanmaktadır

Eğitim Hizmetlerinden Yararlanamayan Özel Gereksinimli Bireyler: Eğitim-öğretim kurumlarından doğrudan yararlanamayacak durumda olanlara evde, hastane ya da bakım evlerinde hizmet sunulmaktadır. Ayrıca, yetişkin özel gereksinimli bireyler için bakım amaçlı gündüzlü ve yatılı kurumlar bulunmaktadır. Bu kurumlar verdikleri hizmetlere göre farklılaşmaktadır. Bazıları bireyin tıbbi gereksinimlerini temel alarak bakım ve tedavi hizmetleri vermekte, bazıları ise emniyetli bir şekilde bakımlarını sağlamaktadır. Birçok özel gereksinimli birey birden fazla yetersizliği olması ve evde bakımı zor olması nedeniyle yatılı kurumlarda kalabilmektedir

ÖZEL EĞİTİMDE BAKIM HİZMETLERİ

Özel eğitimin en temel amacı, özel gereksinimli bireylerin yaşadıkları toplumda başkalarına bağımlı olmadan yaşayabilmelerini sağlayabilmektir. Bu amaca ulaşmada, bakım hizmetleri önemli bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Bakım hizmetleri, yaşlılara, özel gereksinimli bireylere ve süreğen hastalığı olan bireylere ve onların ailelerine sunulmaktadır.

Erken Dönemdeki Bakım: Erken dönemdeki bakım, yetersizliğin oluşumundan itibaren ilk dönemi (3-6 aylık) içermektedir. Bu dönemde özel gereksinimli çocuğun bakımı hastane ya da rehabilitasyon merkezinde sağlanmaktadır. Hastane bakımı, tıbbi ağırlıklıdır ve çocuğun medikal durumu kontrol altına alındığında sona ermektedir. Rehabilitasyon merkezlerinde ise özel gereksinimli çocuğun var olan performansını en üst seviyeye çıkarmak hedeflenir. Erken dönemdeki bakım hizmetleri ünitemizin erken dönemdeki özel eğitim hizmetleriyle paralel bir şekilde gitmektedir

 

Geç Dönemdeki Bakım: Geç dönemdeki bakım, özel gereksinimli bireyin bebeklik döneminden yaşamının sonuna kadar sürecek rehabilitasyon bakım hizmeti olarak düşünülebilir. Geç dönemdeki bakım; özel gereksinimli bireyin tıbbi yönden takibi ve gerektiğinde yatırılarak değerlendirilmesi hizmetlerini kapsadığı gibi, bireye sosyal ve psikolojik destek sunma gibi hizmetleri de kapsamaktadır. Geç dönemdeki bakım hizmetleri kurumsal bakım ve toplum temelli bakım hizmetleri olarak ikiye ayrılmaktadır.

Kurumsal Bakım: Kurum bakım, evde destek verilmesine rağmen, bakılamayacak derecede yardıma gereksinim duyan veya aile yanında bakılması mümkün olmayan yaşlı, özel gereksinimli ve süreğen hastalığı olan bireylere bireysel, sosyal, psikolojik gereksinimlerinin karşılandığı, serbest zamanlarını etkili ve verimli şekilde kullanabilmelerinin sağlandığı, sosyal ilişkilerinin ve aktivitelerinin artırıldığı bakım türüdür

Toplum Temelli Bakım: Toplum temelli bakım, yaşlı, özel gereksinimli ve süreğen hastalığı olan bireylere yönelik bir hizmet modelidir. Özel gereksinimli bireylere yönelik hizmet dağılımını geliştirmeyi, onlara daha eşit fırsatlar sağlamayı ve özel gereksinimli bireylerin haklarını iyileştirmeyi ve korumayı amaçlayan bir bakım hizmetidir. Toplum temelli bakımla bireye, yaşadığı sosyal çevreden uzaklaştırmadan yaşamını kendi evinde sürdürmesi için gereksinim duyduğu destek ve yardım sunulmaktadır. Aynı zamanda, bireyin bağımsız yaşama geçebilmesi için gerekli olan bilgi ve sosyal yaşam becerilerini kazandırmayı ve bireyin rekrasyon ve diğer olanaklardan yararlanmasını sağlamayı hedeflemektedir.

Evde Bakım: Bakıma gereksinim duyan bireye ve aileye verilen her türlü desteği içerir. Evde bakım hizmetlerinin temel amacı, bireyin kendi evinde bağımsız bir şekilde yaşamasını sağlamaktır. Aynı zamanda bu hizmet kapsamında bakıma gereksinimi olan bireyin ailesine de destek olunması hedeflenir. Evde bakım; diğer bakım türlerinin sağladığı katkıların yanında, aile bütünlüğünün korunmasına ve bireyin normal yaşamındaki sosyal etkinliklerini sürdürebilmesine olanak tanımaktadır. Kurumsal bakıma oranla ekonomiktir; ancak, evde bakım kurumsal bakımın bir alternatifi olarak görülmemelidir. Bu durum bakıma gereksinim duyan özel gereksinimli bireyin gereksinimlerine, yaşam koşullarına ve yetersizliğinin türü ve derecesine göre belirlenmelidir. Her iki bakım türüne de gereksinim vardır

ÜLKEMİZDE BAKIM HİZMETLERİ

Ülkemizde özel gereksinimli bireylerin bakımı konusunda bugüne kadar ağırlıklı olarak tıbbi model anlayışı benimsenmiştir. Bu anlayışta yetersizlik; eksiklik ve tedavi edilebilecek bir hastalık olarak görülmüştür. 5378 sayılı Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik

Yapılması Hakkında Kanun ile Türkiye’de Bakım Hizmetlerinin sunumu SHÇEK’e verilmiştir. SHÇEK başta olmak üzere bakım hizmetleri belediyeler, vakıflar ve dernekler, huzurevleri ve benzeri kuruluşlar tarafından da yürütülmektedir. Böylece bakım hizmetlerinde tıp modelinden sosyal bakıma geçiş yönünde ilerlemelerin temeli atılmıştır. Bakım hizmetleri ülkemiz için yeni denilebilecek bir uygulama modellidir. 5378 sayılı Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 30’uncu maddesine dayanarak çıkarılan “Bakıma Muhtaç Özürlülerin Tesbiti ve Bakım Hizmeti Esaslarının Belirlenmesine İlişkin Yönetmelik” 2006 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu yönetmeliğin yürürlüğe girmesi üzerine, bakıma muhtaç ve özürlü olan birey ile ailelerinin yaşam kalitelerini arttırmak, ailelere destek vermek, bireyin günlük yaşam aktivitelerini geliştirmek için uygun politikaların seçilmesi, programlı bir eğitimden geçmiş bakım hizmeti verecek, yeterli nitelik ve nicelikte bakım personelinin yetiştirilmesi gerekliliği doğmuştur. Bu yönetmeliklere bağlı olarak günümüzde uygulamalar, kurum bakım hizmetleri ve evde bakım hizmetleri olarak uygulanmaktadır.

Kişisel Bakım Hizmetleri

  • Banyo yaptırılması,
  • Tuvalet ihtiyacını gidermede yardım edilmesi ve gerektiğinde temizliğinin yapılması,
  • Tırnaklarının kesilmesi,
  • Saçlarının taranması,
  • Dişlerinin temizlenmesi,
  • Yemek ve içecek ihtiyacının giderilmesi,
  • El, yüz ve ayak temizliği,
  • Sakal tıraşının yapılması,
  • İstenmeyen tüylerin temizlenmesi,
  • Elbiselerinin giydirilmesi ve çıkarılması,
  • Burun ve kulak temizliğinin yapılması,
  • Yatağının temizlenmesi ve düzeltilmesi,
  • Odasının temizlenmesi,
  • Çamaşırlarının yıkanması.

Psiko-sosyal destek hizmetler

ü  Bakıma gereksinim duyan özel gereksinimli bireyin ailesinin, özel gereksinimli bireyi ve yetersizlik durumunu kabullenmesine, bilgilendirilmesine yönelik bireysel veya grup çalışması yöntemiyle verilecek hizmetler,

ü  Bakıma gereksinim duyan özel gereksinimli bireyin yetersizliğini, mevcut durumunu ve yerleştirildiği ortamı kabullenmesine ve gelişim alanlarında desteklenmesine yönelik bireysel ve grup çalışması yöntemiyle verilecek hizmetler,

ü  Özel gereksinimli birey ve ailesinin sosyal hakların ve mevcut kaynakların kullanılmasına yönelik kişisel ve grup çalışması yöntemiyle verilecek hizmetler,

ÖZEL GEREKSİNİMLİ BİREYLERE YÖNELİK SOSYAL HİZMETLER

Özel gereksinimli bireylere bakım hizmetlerinin sunulmasında, sosyal destek önemlidir. Bakım hizmetleri kapsamında ağırlıklı olarak hastanelerde ve SHÇEK’e bağlı kurumlarda çalışan sosyal hizmet uzmanlarının özel gereksinimli çocuklarla çalışmaları son yıllarda başlamıştır. “Bakıma Muhtaç Özürlülerin Tespiti ve Bakım Hizmeti Esaslarının Belirlenmesine İlişkin Yönetmelikte” bakım hizmetleri değerlendirme heyetinin; sosyal hizmet uzmanı, psikolog, çocuk gelişim uzmanı, doktor, fizyoterapist, hemşire, sağlık memuru unvanına sahip kişiler arasından farklı mesleki unvanlara sahip en az üç kişiden valilik onayıyla oluşturulması öngörülmüştür. Yönetmelikte yer alan meslek alanları içinde özelikle toplum temelli bakım hizmetlerinin organizasyonunda ve uygulanmasında sosyal hizmet uzmanlarının önemli sorumlulukları vardır. Ülkemizde, SHÇEK tarafından özel gereksinimli bireylere yönelik başlıca sosyal hizmet uygulamaları, Aile Danışmanlığı ve Eğitim Hizmetleri, Mesleki Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezleri, Sosyal Rehabilitasyon Hizmetleri, Bakım ve Rehabilitasyon Merkezleri’nde sunulan özel bakım hizmetleridir. Sosyal hizmet uzmanları bu kurumlarda özel gereksinimli bireyler ve ailelerle çalışmalarını üç şekilde yürütmektedirler. Bu çalışmalar: (a) özel gereksinimli birey ve ailesiyle yapılan bireysel çalışmalar, (b) özel gereksinimli gruplar ve aileleriyle yürütülen grup çalışmaları, (c) toplumsal bilinçlenmeyi sağlamak amacıyla özel gereksinimli bireyler ve ailelerin katılımının sağlandığı toplumsal boyuttaki çalışmalardır

 




 

Etiketler: ÖZEL GEREKSİNİMLİ BİREYLER VE BAKIM HİZMETLERİ SHZ201U -KISA AÖF DERS ÖZETİ - 2013 KREDİLİ SİSTEM ÇAN EĞRİSİNE UYGUN açıköğretim, aöf arasınav, aöf bütünleme, aöf ders notları, aöf ders özeti.aöf konu özeti, -